İNAN : BU MESELE BELEDİYECİLİK DEĞİL SUÇ DÜZENİDİR
AK Parti Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Eyyüp Kadir İnan, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı "İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü" iddianamesine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
İzmir Milletvekili Eyyüp Kadir İnan, sosyal medya hesabından, "İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü"ne yönelik yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede yer alan bazı başlıklar ve CHP'ye ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
AK Parti Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Eyyüp Kadir İnan, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianameyi değerlendirerek CHP yönetimini “kirli şebekelerin aparatı” olmakla suçladı. İnan, seçmen bilgileri dahil devletin mahremine uzanan bir operasyon yürütüldüğünü söyledi.
“CHP, HER DÖNEM KARANLIK İLİŞKİLERİN TAŞIYICISI OLMUŞTUR”
Hazırlanan iddianameyi “Türkiye siyasetinin gördüğü en ağır skandallardan biri” olarak nitelendiren İnan, CHP’nin tarihsel olarak değişmeyen bir yapıya sahip olduğunu öne sürdü.
İnan, “CHP dediğimiz yapı her dönemde mutlaka bir kirli şebekenin kullanışlı aparatı haline gelmiştir. Kendini yenileyemeyen, temizleyemeyen ve karanlık ilişkilerin taşıyıcısı olan bu parti, bugün de aynı döngünün içindedir” dedi.
“BELEDİYE DEĞİL, PARA İÇİN KURULMUŞ BİR ŞEBEKE ÇALIŞMIŞ”
İnan, iddianamede yer alan bulguların İstanbul’da bir yönetim değil, organize bir menfaat ağı bulunduğunu ortaya koyduğunu belirtti.
“Ruhsattan imara, izin dosyalarından ihalelere kadar her işin bir bedeli olduğu; belediyenin hizmet kapısının bir tahsilat veznesi gibi işletildiği anlaşılıyor.”
İnan, milyonluk ihalelerin kısa sürede kurulan paravan şirketler üzerinden aktarıldığını, kamu kaynağının millet yerine bu yapıya yönlendirildiğini ifade etti.
“TOPRAK BİLE GANİMET SAYILARAK YAĞMALANMIŞ”
Hazırlanan dosyada kaçak hafriyat düzeninin de geniş yer tuttuğunu söyleyen İnan, “İstanbul’un toprağı bile ganimet sayılarak yağmalanmış; milyarlarca liralık kaçak hafriyat parası bu şebekenin kasasına akmıştır” diye konuştu.
SEÇMEN VERİLERİ YABANCI BAĞLANTILI İSİMLERE SERVİS EDİLMİŞ
İddianamenin en çarpıcı bölümünün, seçmen verilerinin yurtdışı bağlantılı kişilere aktarılması olduğuna dikkat çeken İnan, bunu “devletin mahremine operasyon” olarak tanımladı.
“11 milyon seçmenin bilgisi, 4.7 milyon vatandaşın adresi, telefonu, sandığı MI6–CIA bağlantılı isimlere servis edilmiş. Bu artık basit bir yolsuzluk değil, milli güvenliği tehdit eden bir operasyondur.”
“CUMHURBAŞKANLIĞI ADAYLIĞI FONU” TARTIŞMASI
İnan, fon adı altında yürütülen para trafiğinin siyaset üzerinde baskı mekanizmasına dönüştüğünü savundu.
“‘Parayı vermezsen işin çözülmez’ anlayışıyla kurulan bu düzen, siyasetin şantajla yönlendirilmeye çalışıldığı karanlık bir yapı haline gelmiştir.” dedi.
“CHP KONGRESİ PARAYLA DİZAYN EDİLDİ” İDDİASI
CHP’nin iç süreçlerine dair iddiaların da iddianamede yer aldığını hatırlatan İnan şu görüşleri paylaştı:
"Delegelerin menfaat karşılığı yönlendirildiği,
Gazetecilere fon aktarıldığı,
Haberlerin satın alındığı,
Toplantıların jammer’larla gizli yürütüldüğü.
Bu tablo bir siyasi partinin değil, suç örgütü protokolünün işaretlerini taşımaktadır” dedi.
“İL BİNASI SUÇ PARASIYLA ALINMIŞ”
CHP İstanbul İl Başkanlığı binasının “suç parasıyla” satın alındığı yönündeki tespitleri de hatırlatan İnan, bunu “siyasi tarihe kara bir utanç sayfası” olarak nitelendirdi.
“AMAÇ PARTİYİ ELE GEÇİRMEK, SEÇİMLERİ MANİPÜLE ETMEK, DEVLETİ TESLİM ALMAK”
İnan, iddianamede yer alan bazı ifadelerin suç düzeninin amacını açıkça ortaya koyduğunu savundu.
“‘Parti artık bizde’, ‘Hedef Cumhurbaşkanlığı’, ‘Verileri Darkweb’e biz aktardık’, ‘AVM’lerden 10 milyon dolar toplayacağız’ gibi sözler bu yapının kendi iç itiraflarıdır” dedi.
“BU MESELE BELEDİYECİLİK DEĞİL; DEVLET GÜVENLİĞİDİR”
Açıklamasını sert ifadelerle tamamlayan İnan şunları kaydetti:
“Bu, parayla büyüyen, şantajla işleyen, casuslukla beslenen bir suç düzenidir. Bağımsız Türk yargısı bu yapıyı ilişkileriyle ve delilleriyle birlikte tek tek ortaya çıkarmıştır. Mesele belediyecilik değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin güvenliğidir.”