Bu Topraklarda Büyüyen Hayaller: İlk Adımın Yankısıyım
Bir insanın içindeki ses çok şey ister.
Yazmak ister, anlatmak ister, şarkı söylemek ister, yola çıkmak ister, öğrenmek ister.
Ve bazen bir ülke, bir lider o sese “olabilirsin” der.
Ben bu ülkede yazabiliyorum.
Satır satır duygularımı dökebiliyor, kelimelerin gücüne inanarak hikâyeler anlatabiliyorum.
Sahneye çıkabiliyorum. Mikrofonu elime alıp sadece bir şarkı değil, içimdeki coşkuyu, tutkuyu, yaşama sevincini insanlarla paylaşabiliyorum.
Yollara düşebiliyorum. Yeni kentler, yeni insanlar, yeni anlamlar biriktirebiliyorum.
Ve hâlâ öğrenebiliyorum. Doktora yaparken sadece akademik bilgi değil, kendimi de yeniden keşfedebiliyorum.
Bunların hiçbiri tesadüf değil.
Bunların hepsi, bir sabah Samsun’a çıkan bir adamın, “Bu millet yeniden ayağa kalkacak” deyişiyle mümkün oldu.
19 Mayıs, sadece bir başlangıç değil; benim hayatımın her alanında taşıdığım bir miras.
Atatürk bu günü gençliğe emanet etti.
Ama bence asıl emanet ettiği şey; sorgulayan, üreten, cesaret eden bir ruhtu.
Ve ben ne zaman içimde “Yapabilir miyim?” diye sorsam, cevabı hep o günden alıyorum:
“Elbette. Çünkü sen özgürsün.”
Bu yüzden bugün sadece bayrak sallamıyorum,
Sadece marş söylemiyorum,
Sadece hatırlamıyorum…
Bugün ben bu ülkede var olabildiğim için,
Kendim olabildiğim için,
Düşünebildiğim, yazabildiğim, sevebildiğim, söyleyebildiğim için
Minnet duyuyorum.
19 Mayıs benim için bir tarih değil sadece.
Bazen bir valizin içine koyduğum cesaret,
Bazen bir şarkının tam ortasında hissettiğim özgürlük,
Bazen satırlarda yankılanan bir “iyi ki”dir.
Ben bu ülkede özgürce varım.
Ve bu, kutlanacak bir şeydir.
Kutlu olsun, o ilk adımı atan herkese.
DR.BUKET YILMAZ I Sosyolog
2025