7 Mayıs 2025 Çarşamba
DOLAR 38.64 ₺
EURO 43.98 ₺
STERLIN 51.67 ₺
G.ALTIN 4,207.46 ₺
BTC 97,196.67 $
ETH 1,840.56 $
BİST 9,161.49
    ads
    ads

    Dr.Zeki Hozer

    Dr.Zeki Hozer

    YOKSUL YENİ DÜNYA

    Yayınlama: 9 Mayıs 2024 Perşembe 08:39
    ads

    Haber Resmi

    Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ile Oxford Yoksulluk ve İnsani Gelişme İnisiyatifi
    (OPHI) verileri, dünyadaki yoksulluk artışını teyit ediyor. Günlük sadece 3.65 dolar yani yaklaşık 120 TL
    bile harcama yapacak gelir kaynağı olmayan milyonlar sözkonusu.Doğrusu dünya insanlarını bu ölçekte yoksulluk bandından kurtarmak için topu topu 14 milyar dolarlık birkaynak yeterli.Bu para ile milyonlarca kişi yoksulluktan kurtulabilir ve sosyal harcamalar finanse edilebilir..

    Uzun yıllar, iktisatçılar, ülke refahı ölçeğinde, siyasal liderlerin başarılarını gayrı safi milli hasılanın
    büyüme oranları referansında değerlendirdiler.15. yy dan 18.yy a kadar refah ve ekonomik büyüme
    terminolojisi bilinmiyordu.Tahmin edilen büyümeler de binde bir seviyelerini geçmiyordu. Amerika
    1870'lerden 1929'lara 1.76'lık GSMH ile büyürken 1929 sonrası yıllar %20'lik daralmaya(büyük
    depresyon) maruz kalmıştı ama sonrasında da hızla toparlandı ve günümüzdeki durumuna
    ulaştı.Ülkemizde de 1922-1938 dönemi, Atatürk liderliğinde, neredeyse yıllık ortalama %9'ları bulan
    yıllık ekonomik büyüme ve sosyal dönüşümü sağlayan devrimleri ile uluslar arası ülke kalkınma tarihinin
    ekonomik mucizeleri arasındadır.


    Konjoktür artık bu tür mucizeler için ortam sağlamıyor. Harvardlı Profesör Alvin Hansen'in yıllar
    öncesinde yazdığı gibi 'dünya ekonomisi uzun vadeli bir durağanlığa' girdi. Buna, vasıfsız liderler ile
    ülkelerin kaynak ve yeteneklerinin kötü kullanımı eklenince, yoksul ülkeler için bir çıkış zor görünüyor.
    Küresel Çok Boyutlu Yoksulluk Endeksi’nin (ÇBYE) 110 ülkeyi kapsayan raporuna göre, 2000 ila 2022
    yılları arasında sadece 25 ülke yoksulluk ile başarılı bir şekilde mücadele edebildi,örnek olarak da
    Kongo, Honduras, Hindistan, Endonezya, Fas ve Vietnam gösteriliyor. Hindistan, son on beş yılda 400
    milyonun üzerinde vatandaşını yoksulluktan kurtarırken Çin dahil diğer tüm ülkelerin yoksulluktan
    kurtulabilen insan sayısı 100 milyonu bile bulamadı! 1,44 milyara ulaşan nüfusu ile Çin'i geride bırakan
    Hindistan halkının %70'i hala kırsal kesimde yaşıyor ve her sene 10 milyon insanına iş bulmak zorunda,
    haliyle de işsizlik %10'ların üzerinde...Yine de Dünya Bankası standartlarına göre Hindistan artık alt-orta
    gelirli bir ekonomi..


    BM İnsani Gelişme Ofisi Direktörü Pedro Conceiçâo gibi uzmanlar iyimserliklerini koruyor. Conceiçao, “
    pandemi gibi küresel salgın olmadan önce de küresel çok boyutlu yoksulluğun azaltılmasında istikrarlı bir
    ilerleme vardı. Ancak, küresel salgın, eğitim gibi sektörlerde oldukça önemli ölçekte olumsuz uzun
    dönemli sonuçlar doğurabilir. Önemli olan yoksulluğu azaltmaya yönelik politikaların uygulanmasına
    devam edilmesidir ”diyor.

    Dünyada en alt gelir grubuna ait verilere sahip 110 ülkede toplamda 6,1 milyar insan yaşıyor ve onların
    1,1 milyarı yani yaklaşık beşte biri ağır olarak nitelendirilen çok boyutlu yoksulluk içinde yaşamakta. Ve
    tespit edilen 6 yoksulun 5’i de yani yaklaşık 950 milyonu, Sahraaltı Afrika ve Güney Asya’da ikamet
    ediyor.Çalışma yapılan 110 ülkenin bir bölümü orta gelirli ülke ve yoksul insanların yaklaşık üçte ikisi de
    buralarda yaşıyor. Yoksulluğun kırsal kesimlerde ve çocuklar üzerinde yoğunlaştığı da kolaylıkla tahmin
    edilebilir..OPHI Direktörü Sabina Alkire, çok boyutlu yoksulluğun kesinlikle çözülebileceğinden kuşku
    duymuyor.Alkire,'' Dünyada muazzam bir veri tufanı ve digital gelişme var. Çığırların açıldığı bu
    zamanda, yoksulluk gerçek zamanlı olarak izlenebilir ve bu verilerle lokal ya da küresel sosyal finansör
    bağlantısı sağlanarak müdahale edilir''diyor. Bizdeki 'askıda ekmek' uygulamasının global hali olarak
    düşünülebilir.

    Yoksulluğun major bir sosyal problem olduğu yüzyıllardır biliniyor. Liberalizmin ağa babası kabul edilen
    John Locke bile, ta 17 yüzyılda özel mülkiyeti sonuna kadar savunurken, yoksulluğu dışlamaz ve onların
    var olmalarını bir yaşam hakkı olarak ele alır, yoksulları refaha kavuşturma konusunu sosyal düzenin
    güvenliği perspektifine oturtur. Gerçi bu düşünürlerin teorik çatısını inşa ettiği kapitalist düzen,sanayi
    devrimi ile kitlesel üretimi insanlık tarihinin hiç bir döneminde görülmeyen boyutlarda yükselterek, nüfus
    artışı ve kentleşmeyi domine etmesi ile yoksulluğun giderek büyüyen ana sosyal sorun haline getirdiğinin
    de altı burada çizilmeli!Yoksulluğun da çeşitleri var: Mutlak, rölatif ve insani yoksulluk gibi.. Mutlak olanında, temel gıdaya ulaşılamamaya ek olarak barınma, giyim,sağlık ve eğitim gibi temel gereksinimler de göz önüne alınır.
    Rölatif'de ise bireyin yaşadığı sosyal topluluğun ortalama refah düzeyine ulaşamayan kitleler ele alınır.

    İnsani olanda ise öz saygı, insan hakları ve siyasi özgürlük gibi temel insan yeteneklerini sürdürebilecek
    bir ekosisteme erişimin yokluğu ya da kısıtlılığı referans alınır. İnsani yoksullukta, konu, parasal gelirden
    çıkararak insani gelişim için zorunlu alt yapı verilerine yani özgür, güvenli,sağlıklı ve mutlu bir yaşam
    için o ortamın tanımlanmasına odaklanır. Böylece de yoksulluk sınırı belirlenir..

    Zaten sorun , bu tanımlamlardan ziyade bununla mücadelede düğümleniyor. Dünya , insanlık tarihinde hiç
    olmadığı kadar zengin ama yoksulluk dizboyu! Dünyanın toplam GSMH'sı 100 trilyon dolarları çoktan
    geçti.Tüm dünyadan yoksulluğu yok etmek için ise bu rakamın 100.000'de biri bile yeterli
    Unutulmamalı ki yoksulluk, küresel iklim değişikliği ve habitat daralması kadar dünyanın geleceğini
    tehdit eden çok önemli bir küresel sorun .. Artık, insanlık bir vadede bununla etkin mücadele ederek
    sürdürülebilir politikalar üretmeli ve bunları takip edecek küresel kurumları inşa etmeli..
    Not : Konu ile ilgili daha ayrıntılı bir okuma için, Nobel Ekonomi Ödüllü yazarlar Abhijit V.Banerjee ve
    Esther Dufle'nin Doğan Kitapda çokan 'Zor zamanlarda iyi ekonomi ' kitabını öneririm.

     

    ZEKi HOZER  I  09.05.2024  

    zekihozer@gmail.com