IMF grubuna, her hafta üç gün boyunca kalori alımlarını yüzde 80 oranında sınırlamaları, diğer dört günde ise normal beslenmeye devam etmeleri söylendi.
Bu dönemde, sağlıklı beslenmeye dikkat etmeleri teşvik edildi. Diğer yandan, DRC grubuna ise günlük kalori alımlarını yüzde 34 oranında azaltmaları istendi
Araştırma sonuçları, kilo kaybı açısından farklılıklar ortaya koydu. IMF grubunda ortalama 7,7 kilo kaybı gözlemlenirken, DRC grubunda bu rakam 4,8 kilo oldu. Her iki grupta da kan basıncı gibi sağlık göstergelerinde küçük ama anlamlı iyileşmeler görüldü.
Katılımcılar, yiyecek ve enerji alımlarını kendileri bildirdi ve IMF grubunda sadece oruç günlerinde kısıtlamaya gidildi. Bu durum, oruç tutmadıkları günlerde de kalori alımlarını sınırlamış olmaları ihtimaliyle birlikte, sonuçları etkileyebilmiş olabilir.
Ancak araştırmacılar, IMF grubunun diyetlerine daha iyi uyum sağladığını ve bu durumun daha etkili kilo kaybı sonuçları doğurduğunu düşünüyorlar. Aslında, kilo verme programlarının takip edilebilir olması, başarılı sonuçlar elde etmede kritik bir faktör.
Bu araştırma, 4:3 aralıklı oruç yönteminin sağladığı faydaların altını çizerken, son yıllarda bu konuda yapılan diğer çalışmalar da aralıklı orucun potansiyel yararlarına dikkat çekiyor. Öte yandan, obezite oranlarının giderek arttığı günümüzde, daha etkili ve kişiye özel diyet yaklaşımlarına duyulan ihtiyaç her geçen gün daha fazla önem kazanıyor.
Colorado Üniversitesi’nden fiziksel aktivite epidemiyoloğu Danielle Ostendorf ise, şu an için 4:3 IMF programına odaklanan kapsamlı bir program bulunmadığını belirterek, bu tür bir diyeti kliniklerde ve toplum programlarında erişilebilir kılmak için çalışmalarını sürdüreceğini ifade etti. Ostendorf, bu tür bir yaklaşımın insanların diyetleri daha kolay benimsemesini ve sürdürebilmesini sağlayacak önemli bir adım olabileceğini söyledi.
Science Alert'in 'One Simple Strategy For Weight Loss Outperforms Daily Dieting, Study Says' başlıklı haberinden derlenmiştir.
