"Birileri demokrasi derken hırsızların, çetelerin, marjinal yapıların, sandığın arkasına saklanarak kamu kaynaklarını sömürmeyi kastediyorsa…
Özgürlük derken sokakları, tarihî camilerimizi, ecdadın mezar taşlarını yakıp yıkmayı, ibadethanelerimizde alkol almayı kastediyorsa…
Kusura bakmasınlar, bizim böyle bir demokrasi anlayışımız yoktur.
“Ben dilediğime şiddet uygularım, bu ülkenin polisine taşla, asitle, molotofkokteyliyle, baltayla saldırırım, kimse de bana karışamaz” diyorlarsa…
Biz bunu hak ve özgürlükler dairesinde ele alamayız.
Bugüne kadar kimsenin bize demokrasi dersi vermesine, insan hakları ve özgürlük gibi kavramlar üzerinden milletin iradesine pusu kurmasına müsaade etmedik, bundan sonra da etmeyiz.
Herkesi sınırlarını bilmeye, ölçüyü korumaya, hak arama ile hakaret ve Vandallık arasındaki çizgiyi geçmemeye davet ediyorum.
Aksini yapmakta ve söylemekte ısrar edenler sadece kendilerine değil, bu ülkeye ve millete de en büyük kötülüğü yapmış olacaklardır.
Milletimiz siyasi destek için huzuruna gelenlere omuz verip yüceltmeyi bildiği gibi yolunu kaybedenleri tepe üstü yere sermeyi de gayet iyi bilir.
Gençlerimizin terör örgütleri ve marjinal yapıların yanı sıra siyaseti rant aracına çeviren hırsızlar, yolsuzlar, ilkesizler tarafından kullanılmasına da izin vermeyeceğimizi tekrar hatırlatıyorum."